top of page

 

Sadece bir kaç yıl öncesine kadar, Milos adası sadece boÅŸ plajların ve bir kaç tavernanın bulunduÄŸu sessiz bir adaydı. Bugün Milos adası, gençler arasında raÄŸbet gören heyecan verici bir adaya dönüşmüştür. 

Milos’da irili ufaklı bir sürü koy bulunmaktadır ve kendinize bir motor kiralayıp güzel bir plaj bulabilirsiniz. Balayına çıkan ve baş başa kalmak isteyen çiftler için çok romantik bir adadır.

Geçmiş zamanların en ünlü heykellerinden biri olan Venus de Milo (Milos’un Afrodit’i), Milos adasında bulunmaktadır. Bir kopyasını arkeoloji müzesinde bulabilirsiniz, orjinali ise Paris’deki Louvres müzesindedir. Baskıcı devlet memurlarının çalmamaması için, Türk hakimiyeti döneminde Fransızlara verilmiştir ancak şimdi Yunanlılar elbette heykellerini geri istemektedirler. Adanın her yerinde bu heykelin irili ufaklı kopyalarını bulabilirsiniz.

Yerli halkın en büyük geçim kaynağı balıkçılık ve maden ithalatıdır. Yaz aylarında turizm sektörü de geçim kaynaklarından biridir.

Milos ve Kimolos eskiden tek bir adaydı ancak bir deprem yüzünden ada ikiye bölünmüştür. Adada birçok koy bulunmaktadır. Doğal yollardan oluşan büyük liman buraya ilk yerleşen Yunanlılar için kullanışlı ve mükemmel bir liman olmuştur. Bu adaya ilk yerleşimin İÖ.6 yüzyıla dayandığı ile ilgili kanıtlar bulunmuştur !

Milos’un başkenti olan Plaka’da görülecek bir çok yer var. Kazı çalışmalarında ortaya çıkan bir çok parçanın sergilendiği ve Milos’un Afrodit’inin bir kopyasının bulunduğu Arkeoloji müzesini ziyaret edebilirsiniz. Aynı zamanda bir folklör müzesi bulunmaktadır. Bu müzede Milos halkının nasıl yaşadığını ve nasıl giyindiğini görebilirsiniz.

Meryem Ana’ya ithaf edilen kilisede bir sürü simge bulunmaktadır. Ayrıca Venedik Kastro’su da görülmeye değerdir. Klima’nın hemen yukarı bölgesinde, arkeolojik harabelerin bulunduğu bir bölge vardır ve burada bir çok tarihi kalıntıya rastlayabilir ve Milos’un Afrodit’inin nereden çıkarıldığını görebilirsiniz.

bottom of page