Mykonos (Mökene) kasabası beyaz renkli dar sokakları ve küp şeklindeki evleriyle her ziyaretçinin
ilgisini çekiyor. Kumsallarıyla ünlü olan bu adanın en iyi kumsalı güney kıyısında yer alıyor. Mykonos kasabasından 4 kilometre mesafede olan bu kumsalın adı Platıs Gialos. Arkasında otel ve restaurantların yer aldığı bu kumsal, adanın başlıca plajı. Mykonos; daracık sokakları, beyaz evleri, yollara taşmış pembe, beyaz çiçekleri ile bir Ege klasiği. En sıra dışı özelliği ise adada yer alan Çıplaklar Kampı. Kamp; dünyanın dört bir yanındaki meraklıların adaya gelmesini sağlayan bir çekim merkezi.
Mykonos Ege Denizi’ndeki en sofistike ve en popüler adasıdır. Mykonos limalarına dünyanın her yerinden lüks yatlar demirlemekte ve her gün Piraeus, Rafina ve Lavrion’dan feribotlar limanlarına gelmektedir. Diğer Yunan adaları arasında en çok bara, diskoya ve restoranta sahiptir ve plajlarının kalitesiyle, yemekleriyle, müziğiyle, mücevherleriyle ve gece hayatıyla çok popüler hale gelmiştir.
Mykonos, Kiklades’de yer alan “Beyaz” bir adadır ve Ege Denizi’nde Delos adasının etrafında sanal bir daire içinde bulunan 33 adadan biridir. Kiklades’lerde evler küp şeklinde ve beyaz renkten oluşmaktadır, isimsiz “yerli işçiler” tarafından, adada buldukları yapı malzemeleri ile inşa edilmiştir. Mykonos’da da evler, denizin mavi reninginin yanında muhteşem bir tezat oluşturan bembeyaz yapılarıyla ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Pencere, kapı veya merdivenleri kırmızı, mavi veya yeşile boyanmış bu evlerde canlı çiçeklerin rengi sizi büyüleyecektir. Adada kural olarak tüm evler beyaza boyanmalıdır.
Mykonos’un 15.000 nüfusu vardır. Adada 500’den fazla kilise bulunmaktadır ve birçoğu evlere bitişi olarak inşa edilmiştir. Ada yapı itibariyle tam bir labirenti anımsatmaktadır. Adanın bu şekilde olmasının nedeni soygun ve talan için gelen korsanları şaşırtmakmış. Bu yüzden birçok evin, dükkanın ve tavernanın numarası yoktur. Yol tarif etmek veya yolunuzu bulmak bu yüzden biraz karışık olabilir. Ancak bu labirent adayı köşe başından çıkacak sürprizleri nedeniyle daha da romantik hale getirmektedir.
Bir zamanlar un yapmak için kullanılan yel değirmenleri bugün Mykonos adasının simgeleri haline geldi. Bu yeldeğirmenler adanın Alefkandra bölgesinde bulunmaktadır, bu bölge “little Venice” veya “küçük Venedik” olarak da bilinmektedir.
Alefkandra bölgesi Mykonos’un en güzel köşelerinden biridir. Dünyanın her köşesinden gelen artists ve ressamlar tarafından resmedilmiş ve Mykonos bundan dolayı “Yunanistanın Venediği” lakabını almıştır.